Susmuşu değiştiremezsin!

A -
A +
Bizim gözümüzde pazarlama, en geniş ve kapsayıcı haliyle, zihin, duygu ve davranış değişikliklerini yöneterek belli amaçları gerçekleştirmekle ilgileniyor. Başkaları ne der, onlar bir yana, bizim pazarlama şimdilerde, borazancıbaşılık olmaktan çıkıp, ince sanatlarla yürütülen bir iş, rakamların konuştuğu bir bilim olma yolunda ilerliyor.
Borazancıbaşı yönetiminde bir takım borazancıların gürültüleriyle, firmalardan salınıp ahaliye karışan tellâlların sedâlarıyla iş yapanlara hâlâ da rastlıyoruz, elbet.
Günümüzde, satış ekibine fazla konuşmayın dinleyin, müşterinizi de konuşmaya teşvik edin dendiğini de biliyoruz.
Ama, hemen her konuda ve her yerde yaşananlar, işin daha da ilerilere gittiğini gösteriyor.
Konuşmak, yerini konuşturmaya ve o da konuşulmaya bırakıyor.
Duygu, düşünce ve davranış değişiklikleri, konuşulanlar yoluyla yönetilir oldu. Yani, insanları, davranışlarını, tercihlerini ve tepkilerini değiştirmek istiyorsanız istediğiniz şeylerin konuşulmasını sağlayacaksınız.
Konuşmayanı ve konuşturamadığınızı değiştiremezsiniz. Biliniz ki, susmuşların kendilerince başka bir hesabı vardır. Bilerek susar, yeri veya zamanı gelince konuşurlar. Onları değiştiremezsiniz.
Ama, konuşulanları dönüştürüp değiştirebilirsiniz.
Birilerini konuşturmayı başarabilirseniz, konuşulmaya giden yolları da açmış olur; bir yerde, bir şekilde konuşulan bir konuyu, bir kırıntıyı, bir kor ateşi, körükleme, yelleme, biraz da yağlamakla, bir yangına, (büyük bir değişime) dönüştürme sürecini de (viral pazarlama) başlatmış olursunuz.
Haydi bir düşünelim: Hangileri daha kolay ve daha çok konuşulmaya müsait? 
Konuşanlar mı, yapanlar mı? Değişenler mi, yerinde sayanlar mı? Yeniler mi, eskiler mi? Bilinmeyenler mi, bilinenler mi? Aykırılar mı, uyumlular mı? Azınlık mı, çoğunluk mu? Popülerler mi, değerliler mi? Sıradışılar mı, sıradanlar mı? Yorumlar mı, haberler mi? Hikayeler mi, gerçekler mi? Az olan mı, çok olan mı? Yıkılanlar mı, yapılanlar mı? Muhalifler mi, muvafıklar mı? Yasaklar mı, serbestler mi?
Bir bardak suda, bir ağaç esintisinde kotarılan fırtınalara, konuşmalara, konuşanlara, susanlara, konuşulanlara ve konuşturanlara karşı uyanık olma zamanı...
Devir, yıllar ve yıllarca konuşulacak tarihî değişim ve dönüşümler zamanıdır...
(Pazarola, pazar günleri yayınlanır.)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.