Görme/İşitme/Boş ver

A -
A +
Ramazan Bayramını fırsat bilip bir-iki gün güney sahillerine kaçamak yaptık ailece. Side ve Manavgat'ta fark ettiğim tek şey; yerli olsun, yabancı olsun turistlere uygulanan aşırı ve farklı  fiyatlardı. Mesela Side'de yarım litrelik suyu yerli turist 50 kuruşa alırken, yabancı turist  1 Euro ödemek zorunda. Fabrikasyon dondurmalar etiket fiyatının en aşağı yüzde 50'si zamla satılıyor. Hele hele sokak dondurmacıları olarak tabir ettiğimiz esnaf bir külah dondurma için 5 lira istiyor. Manavgat Şelalesini görmek için gittiğimizde de birçok sürprizle karşılaştık. Belediye adam başı giriş için 3.5 lira alıyor. Çocuğunuz susadı normalde 1 liralık 1.5 litre suya 4 lira ödemek zorundasınız. Canınız kola çekti. 1.5 liraya satılan teneke kolaya 5 lira vermek zorundasınız. Canınız gözleme mi çekti 10 lirayı gözden çıkarmak zorundasınız...
Hadi bütün bunlardan vazgeçtik, paranız varsa yer içersiniz o sizin meseleniz. Ama  söz konusu devlet olunca insan üzülüyor. Esnafın büyük kesimi fiş vermek gibi bir külfete katlanamıyor(!) Maliye'nin denetim elemanları yok mu bu sahillerde?! Yerli olsun yabancı olsun "yolunacak kaz"  mı turistler? Göz göre göre vergi kaçırılması helal kazanç mı? Bu arada Diyanet İşleri Başkanlığı bu yılı "Helal Kazanç Yılı" ilan etti...Tabii ki anlayanlara?!.
Olacak bu ya  tatil dönüşü metroya bindiğimde karşıma çıkan ilk afiş ne oldu biliyor musunuz?
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) kampanya başlatmış:
Fişsiz kaçak olur. Kayıt dışına alet olma. Fişinizi  almazsanız ödediğiniz vergiler Hazineye gitmez. 444 0 189'a şikayet et!..

Fişleme/işleme/dişleme

CHP Genel Başkanı Yardımcısı Gürsel Tekin, "Seçim Üssü'nü" tanıtırken, "Yüksek Seçim Kurulu'nun yapamadıklarını biz burada yapacağız" diyor ve başlıyor sıralamaya:
56 milyon seçmen kendini görecek burada. Yetmedi, kendisinin yanı sıra aynı hanedeki oy kullanacak seçmenleri de görecek. Bu da yetmedi, oturduğu apartmandaki seçmenlerin de kimler olduğunu bilecek... Seçim zamanında da 200 bin sandığın güvenliğini biz sağlayacağız...
"Kötü  ev sahibi, kiracıyı mülk sahibi yaparmış" diyerek YSK'ya ve hükümete mesaj gönderiyor.
Sayın Tekin'e sormak lazım şimdi bir seçmen olarak; Hadi kendi hane halkımı bir tarafa koyalım da apartmanda oturan seçmenle ilgili bilgilere benim niye ihtiyacım olsun ki? Onlara ait özel bilgileri benim görmem suç değil mi? Bugünlerde, "Bazı yöneticilerimiz MİT tarafından fişlendi" diye yeri-göğü inleten CHP'nin yaptığı bu işin, fişlemeden ne farkı var? 2011 yılında buna benzer bir çalışma yapan CHP'yi YSK uyarmamış mıydı? Yasalara uygunsa diğer partiler niye bu yola tevessül etmiyor?
Bu tutumda ısrar etmenin bir anlamı varsa, anlatsınlar hepimiz bilelim?!.

Ağaç yaşken eğilir...

Belçikalı bilim adamları 21 Avrupa ülkesinde yaptıkları araştırmada; eğitim seviyesi yüksek olanların depresyona girme riskinin çok yüksek olduğunu tespit etmişler.
Türkiye'de 5 milyonun üzerinde yüksek tahsil yapmış insan var. Potansiyel tehlike kapımıza gelmiş dayanmış da farkında bile değiliz?!.




UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.