İşi "tatlı"ya bağlamak
2 Ağustos 2013 01:00
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, "Halkın bizden beklediği, yeni anayasayı yapmaktır. Siyaset halkın bu beklentilerine cevap vermelidir" diyor ve anlatmaya devam ediyor: "Nereye gitsem 'yeni anayasayı yapacak mısınız?' diye soruyorlar. Siyaset kurumu olarak vatandaşın bu beklentilerine cevap vermek mecburiyetindeyiz."
Yeni anayasa konusunda ümitvar olduğunu dile getiren Çiçek, siyasetin uzlaşma noktasını yakaladığına dikkat çekerken de 1982 Anayasasının işlevini yitirdiğini de şu sözleriyle çok güzel özetliyor:
"Bu anayasa yanlış, Türkiye şartlarına uygun değil diyorsunuz. Ama çıkaracağınız kanunu da bu yanlışa uydurmak için sabahlara kadar mücadele veriyorsunuz... Kimi zaman da Anayasa Mahkemesi, Meclisin çıkardığı yasayı 'bu yanlışa niye uymadınız' diye iptal ediyor."
Sayın Çiçek'in dediği gibi: "Böyle garipliklerle yönetilen, kurumları bu kadar işlevsiz hale getiren anayasayla yola nasıl devam edecek Türkiye?"
Un var, yağ var, şeker var. Sıra geldi helvaya? İnşallah Meclisimizin yapacağı helvanın tadına doyum olmaz.
"Mevcut Anayasa demokratik ve özgürlükçü" diyen malum kafalara duyurulur?!.
Ah Güzel İstanbul!
Ana muhalefet partisinde İstanbul aday adayı enflasyonu yaşanıyor. Gürsel Tekin, M.Akif Hamzaçebi, Celal Doğan, Muharrem İnce, Haluk Koç ilk akla gelen isimler... Ama ibre dışarıdan dönüp dolaşıp Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü gösteriyor. En büyük sürtüşme ise Koç ile Sarıgül arasında yaşanıyor. Tabii ki önemli olan Sayın Kılıçdaroğlu'nun tavrı. Belki de sürpriz bir isimle İstanbulluların karşısına çıkar CHP?
Parti Sözcüsü Koç'a göre; adayın ismi hiç önemli değil. Önemli olan, "Demokrasi için, özgürlükler için ve AKP'nin Türkiye'nin başından uzaklaştırılması için İstanbul'a odaklanmak..." Yani kazanmak...
Görüyorsunuz değil mi CHP İstanbul'u AK Parti'nin elinden alırsa, sanki Fatih Sultan Mehmet Han gibi Türkiye'de yeni çağı başlatacak?! Ancak, AK Parti'yle çağı yakalamış İstanbul halkı kendisini bir maceraya atar mı dersiniz?!..
SMS
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün geçenlerde, halkı "Bankalar attıkları SMS'lerin ücretini sizden alıyor" diye uyarmıştı. Bu açıklamadan bir süre önce de Rekabet Kurumunun bankalarla ilgili açtığı soruşturma dosyasında iki bankacı arasında geçen şu konuşmaya yer veriliyordu. Bir bankacı, "Cep SMS ücretini arttıralım. Kimse anlamaz" diyerek öneride bulunuyor, üst düzey yöneticisi de öneriyi kabul ediyordu.
Sonuç; Cep telefonlarımıza gelen, Short Message Service (Kısa Mesaj Hizmeti) olarak bildiğimiz SMS'lerin açılımı meğerse Safların Mangırlarını Söğüşleme oluyormuş?