Gergin bir hafta!

Sessiz Ev ile başladı bu haftaki maceramız. Adından anlaşılacağı üzere korku filmi. 

Gerçekten pencereleri tahtalarla çakılmış, kullanılmayan karanlık bir göl evinde geçen macera ürkütücü. 

Babası ve amcasıyla kullanılmayan bu göl evini toparlamak için gelen genç bir kızın (ki ne hikmetse korku denince asli unsur nedense hep bir küçük kız veya genç kadın oluyor) yaşadıkları veya iç içe geçmiş anlatımda korkması veya geçmişiyle hesaplaşması.

Kız korkan mıdır, yoksa korkutan yani korkunun kendisi midir?

Ardından Hipnozcu ile devam etti macera.

Hipnozcu bir İsveç yapımı. 

Gerilim filmi. Katledilen bir aile. Bu aileden geriye kalan ve fakat komada bir çocuk. Bu çocuğu konuşturarak olayı aydınlatmaya çalışan bir polis ve hipnozcu...

Gayet güzel, seyirciyi zorlamayan temiz bir anlatıma sahip Hipnozcu.

Oyunculuklar iyi, karakterler insana yakın gelen, empatiye zorlayan gerçek karakterler. 

Ve haftanın star filmi elbette Brad Pitt'in başrol oynadığı Dünya Savaşı Z...

Dünya Savaşı Z, hem korku filmi. Hem gerilim. Hem aksiyon ve hem fantezi...

Hani meşhur kuş gribi, sars vesaire gibi hastalıklar var ya ortaya çıktıkça ürktüğümüz...

İşte onları temel alan bir hikaye. 

İnsanları tuhaf canavarlara dönüştüren ve çok hızlı yayılan bir virüs. Bulaştıktan 10 saniye sonra etkisini gösteriyor.  Aynı anda milyonlarca insan dünya genelinde hızla canavarlaşıyor. ABD Başkanı bu virüsten ölmüş, komuta kademesi dağılmış, bir avuç yetkili denizin ortasında bir uçak gemisinden vaziyeti idare etmeye çalışıyor. 

Kahramanımız Birleşmiş Milletlerde araştırmacı. Gidip araştırıyor Kore'den Ortadoğu'ya kadar zorlu bir yolculukla ve çözüyor işi...

Neyse. Film üç boyut seçeneğiyle, görselliğiyle, efektleriyle, anlatımıyla gayet güzel... Ama önemli olan şu, film bitip dışarı çıktığınızda ve gökyüzüne baktığınızda normal akışında olan dünyada bulunduğunuza ve yaşadığınıza şükrediyorsunuz .

Fakat, içinizde bir sızı, insanoğlunun filmdeki vahşetten çok öte bir potansiyel  barındırdığını fısıldıyor. İki ağaç için nelere kalkıştığını...

Veya iki ağaç bahanesiyle kitlelerin nasıl kullanıldığını...

Derin bir sızı...

Kötü olan bu.

Düşünüp şükretmek için ideal bir film Dünya Savaşı...