Seyircinin işi zor!

Geçen haftadan sonra bu hafta da vizyona 9 film birden giriyor.
Bu yoğunluğu anlamak zor. Üstelik bu hafta Demir Adam gibi güclü bir rakip var bütün filmlerin karşısında.
Başlıkta seyircinin işi zor dedim. Vizyona giren filmlerin de işi zor.
Fakat asıl zorluk, sadece kendini değil, bulaştığı ve ikna ettiği bütün kadroyu da sıkıntıya sokan yapımcı ve yönetmenlerin varlığı...
Bir kaç haftadır hayal kırıklığı olan yerli filmler üzerine serzenişte bulunuyorum. Bu hafta başrolünü Ferhan Şensoy'un oynadığı "Muhalif Başkan", mide sancılarımın üzerine tüy dikti.
Ferhan Şensoy'u duruşu itibarıyla seversiniz, sevmezsiniz. Fakat bir aktör olarak başarılı işlere imza atmış, önemli bir isimdir. Bu kadar yoğun gösterim trafiği içinde, Şensoy'un ismi "Muhalif Başkan"ı seyretmek için haklı bir sebepti. Ancak kendisi de senarist olan koltuk arkadaşım Ömer Faruk Birpınar ile birlikte ilk yarım saatin sonunda filmden çıkmak zorunda kaldık. Halbuki daha bir kaç gün önce yönetmen İsmail Güneş'le sohbet ederken, işimiz gereği her tür filmi sabırla seyretmek zorunda olduğumuzu, bazı filmlerin "bir film nasıl yapılmaz" dersi verdiğini konuşmuş ve dertleşmiştik.
Ömer Faruk'la üzerimizdeki suçluluk duygusunu, filmin gösterildiği salonun terasındaki kafede saatlerce tartışarak atmaya çalıştık. Bendeyar, Topal Osman, Yabancı, Türkiye'nin ilk kuantım filmi Eş Ruhumun Eş Zamanı, Evim Sensin gibi son yılların tuhaf yerli filmleri ışığında  sektörün altını üstüne getirdik.
Neyse... Muhalif Başkan da tersinden arşivlik listemize girdi.
Asla gülünmeyecek miadı dolmuş klişe esprilere bel bağlayan, mantığı hiçe sayan, her dakikasında kendini tekzip eden bir film, insanda zihinsel kirliliğe sebep oluyor nihayetinde.
Peki ömrünü bu işe harcamış insanlar nasıl böyle bir arızanın içinde yer alabiliyorlar? Cevaplayamadığımız soru bu.
Ferhan Şensoy'un bu film hakkındaki fikrini merak ediyorum doğrusu.
Eğer sinemaya meraklıysanız, sonunu getiremediğim bu filmi hararetle tavsiye ediyorum. Çünkü haftalardır mecburen saplandığım bu şikayet atmosferinin acısını anlayın istiyorum.
Ve diğerleri...
Demir Adam-3, üç boyut desteğiyle harika bir aksiyon. Ve fakat başarısını aksiyon ve görsellikten bekleyen fantastik bir bilim kurguya felsefi derinlik katmaya çalışmak neresinden bakarsanız bakın komedi. Tony Stark'ın, demir adam kostümüyle insanlığının sarkacında "gerçek" olanı anlama gayreti son derece gereksiz bir sos. Filmin tanıtım bültenindeki şu muhteşem ifadeyi tam burada paylaşmak istiyorum: " Adam mıdır kıyafeti kıyafet yapan yoksa kıyafet midir adamı adam yapan?"

Eski Dostlar ise, başta Al Pacino olmak üzere yaşlı kurtların oyunculuk ziyafetiyle dikkat çekiyor. Fakat belden aşağı muhabbetin cılkı çıkarılmış. Filmin hikayesi ve oyunculuk ziyafeti maalesef kirletilmiş.
Vakti olanlara "Neredesin Süpermen" farklı ve sevimli bir tercih...
İyi seyirler...

 MuRAt Başaran