Erkekler ve kadınlar

A -
A +

Erkekler hep kadınları anlayamamaktan şikayet ederler. Bu tip cümlelere filmlerde, romanlarda sık sık rastlarız. Söylediklerine göre anlamayı çok istiyorlarmış. Neyi anlamadıklarını çok düşünmüşümdür. İlk başlarda bu şikayetlerin saçmalıktan ibaret olduğuna kanaat getirdiysem de yıllar geçip ağzımdan çıkanı kulağım duyar hale geldiğinden beri hak verir oldum. Kendimden pay biçiyorum. Hafif kapris ve şımarıklık içerikli bir diyaloğun ortasında söylediklerim genellikle ifade etmek istediklerimin tersi oluyor. Mesela 'Hayır' diyorsam bu aslında 'Sakın vazgeçme, ısrar et' anlamına geliyor. Daha doğrusu o anlama gelmiyor da ben o şekilde anlaşılmasını istiyorum. Tabii karşı taraf müneccim olmadığından sonucun hüsran olması kaçınılmaz. 'Beni bir daha arama sakın' dedikten yarım saat sonra neden hâlâ aranmadığımı merak edip sinirlendiğim çok olmuştur. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, telefona sarılıp 'Neden beni aramıyorsun' diye bağırdığımda 'Sen arama dedin ya' tipi cümleleri hiç dikkate almam. Bu bir çeşit sevgi imtihanı herhalde. Kadınlar bunu bilinçli olarak yapmıyorlar. Bir şekilde sevildiklerinden emin olmanın peşindeler. Ya da peşindeyiz diyelim. Bir erkeğin 'Seni seviyorum' demesi ilk günlerde tatmin edicidir. Ama zaman ilerledikçe ne hikmetse yetmez olur. Kadınlar giderek ispat peşine düşerler. Halbuki hayata bu açıdan bakmayan erkekler için bu anlamsız, yorucu ve bıktırıcıdır. İlk kavgalar böyle çıkmaya başlar zaten. 'Beni seviyor musun aşkım?' 'Daha biraz önce söyledim ya sevgilim, tabii seni seviyorum.' Fakat kadın bu cevabı yeterli bulmaz. Üsteledikçe üsteler. Bir süre sonra sağa baktın, sola baktın münakaşaları başlar. Kıskananın mantıken erkek olması gerekirken kadınlar çılgına dönerler. 'O kadına bakıyordun, gördüm. Kim o söyle çabuk!' Bu sözler sohbet tonuyla değil çığlık çığlığa haykırılmaya başlandığında huzur tarih olur evde. Nedir bu bizim halimiz diye merak ederim. Seven insan zaten ister istemez sevmeye devam edecektir. Aşkın yapışkan tutkusu onu tutacaktır. Ayrıca garantiler istemenin, hayatı zehir etmenin ne anlamı var ki? Ama elde değil işte. Kadınların evlenmeye merakları da bu garantiye alma dürtüsünden ileri geliyor. 'Benim olsun, beni sevsin!' 'İyi günde, kötü günde; ölüm bizi ayırıncaya dek!' Amerikan filmlerinden kaptığımız bu felsefeyle aşkı ömür boyu aynı kalpte hapsetmeye çalışıyoruz. Erkekler kadınları anlayamamakta haklılar belki de. Bizi çoğu zaman biz bile anlayamıyoruz ki!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.