Ambargoyla doğdular ihracatın yıldızı oldular

A -
A +

 Kıbrıs harekatı sebebiyle uygulanan ambargoda yaşanan zor durumları aşmak için o günlerde temelleri atılan Türk savunma şirketleri, bugün ihracatın yıldızları haline geldi. Türkiye, harekata kadar bütün alanlarda olduğu gibi askerî sahada da batılı müttefiklere bağlıydı. En basit örnek olarak; telsizlerin bataryalarının bile ithal edildiği Türkiye'de, diğer bütün ürün ve yedek parçalar yabancı menşeliydi. Durum böyle olunca uygulanan ambargoyla birlikte askerî birliklerin telsizleri sustu, bir kaç uçuş sonrası aşınan lastiklerini yenileriyle değiştiremediği için savaş uçaklarımız bile havalanamadı. Bu durumdan adeta acı bir ders alan savunma sanayimiz, ilerleyen yıllarda kendi ihtiyaçlarını karşılayacak şirketler kurdu ve yerli üretime döndü. Bu şirketler sayesinde Türkiye 1990'lı yıllara kadar üretim kabiliyetini geliştirdi. 2000'li yıllardan sonra bu üretimi ihracata da taşımayı başaran Türkiye, şu anda dünyanın sayılı savunma ihracatı yapan ülkelerden biri haline geldi. Yerlilik oranının yüzde 50'lere yaklaştığı sektörde, eskiden ağırlıklı olarak, Savunma Sanayii Müsteşarlığı portföyündeki kuruluşlar ihracat gerçekleştirirken, son yıllarda, milli katılımın da teşvik edilmesiyle özel şirketler, yurt dışına özgün savunma sanayi ürünleri ihraç etmeye başladı. İzlenen politika çerçevesinde savunma sanayindeki yerli firma sayısı 200'ü geçmiş durumda ve bu firmaların yıllık cirosu, 3-4 milyar dolar civarında bulunuyor. Savunma Sanayi Müsteşarlığı, bu sayının çok daha fazla artması için KOBİ'lerle çeşitli projeler yürütüyor.


 


MAKİNE KİMYA
Top dökümünden 250 çeşit silaha
Ambargo sonrası öne çıkan firmalardan biri de Makine Kimya Endüstrisi Kurumu. Kurumun çekirdeğini, İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulan Top Dökümhanesi oluşturmaktadır. Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde de savunma sanayine yönelik üretimler yapan MKEK, ambargo sonrası bir çok ürünü bulmakta zorlanan savunma sanayi için üretime yönelmiş ve 250 çeşit askeri ürünle TSK'nın silah ve mühimmat ihtiyacının büyük bölümünü (yüzde 84 oranında) yerli katkıyla karşılama noktasına geldi. Şu anda da 40'a yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriliyor.

 

Telsizler susunca ASPİLSAN geldi
Ambargo sırasında telsiz gibi askerî cihazların bataryaları da ithal olduğundan sıkıntılar yaşandı. Muhtemel bir savaş sırasında aynı sıkıntıların yaşanmaması için 1984 yılında Aspilsan (Askeri Pil Sanayi) kuruldu.Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşu olarak üretime başlayan, aynı zamanda sahip olduğu bilgi ve teknoloji birikimiyle Türkiye'nin sektöründe ilk ve tek kuruluş olan Aspilsan, ülkenin sivil ve askeri maksatlı pil ihtiyaçlarını karşılıyor. Aspilsan yerli sermayeyle şarj edilebilir çeşitli pil, batarya ve aküler imal ediyor.


Füze sistemleri ROKETSAN'dan
Ambargo sanrası duyulan ihtiyaçlardan kurulan firmaladan birisi de Roketsan. 1988 yılında kurulan Roketsan'ın ilk üretim projesi; uluslararası bir program olan 'Avrupa Ortak Üretim Projesi' çerçevesinde, Stinger füzelerinin sevk sisteminin üretilmesi olmuştur. Elde edilen ekonomik faydadan çok daha önemlisi, ülkemizin ihtiyaç duyduğu, başta kompozit yakıtlı motor teknolojisi olmak üzere pek çok ileri teknoloji ve tecrübenin elde edilmesidir. Çok sayıda yerli füze sistemine imza atan Roketsan, daha sonra Tapasan'ı da bünyesine kattı. Tapa, gerek roket ve füzeler gerekse de diğer mühimmat açısından en önemli alt sistemlerden biri.

Bir daha gemilerimizi 'dost ateşi' vurmayacak
Hızla gelişen Türk savunma sanayi, sadece gelişmiş ülkelerin üretebildiği ileri teknolojilere de imza atar hale geldi. Geçtiğimiz günlerde Aselsan'ın duyurduğu yeni yazılımla sadece 7 ülkede olan sisteme Türkiye de sahip oldu. Aselsan'ın geliştirdiği yerli yazılımla savaş uçakları ve gemilerinde 'dost-düşman' ayrımı yapan yazılımın yerlisi hayata geçirildi. Sistem başarıyla F-16'lara monte edildi. 1985'te kurulan Havelsan da yazılım konusunda ciddi çalışmalara imza atıyor. Yerli yazılımlar, Kıbrıs harekatında Türk savaş uçaklarının yanlışlıkla vurduğu Kocatepe faciası gibi acı olayların yaşanmasının da önüne geçecek. Öte yandan, Milli helikopter ATAK'ın seri üretimine de yakında başlanacak. Bu helikopter için şimdiden Uzak Doğu, Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika ülkeleriyle pazarlama görüşmelerine başlandı.?ATAK, üzerinde Hydra ve yerli Cirit füzelerinin yanı sıra uçaksavar füzesi Stinger atabilecek.

Savaş uçaklarımız lastik bulamıyordu
1974'teki ekonomik ambargo yüzünden savaş uçaklarına lastik temin etmekte zorluk çeken Türkiye, uçak lastiklerinin üretilmesi için yerli bir firma kurmak zorunda kaldı. Savaş uçaklarının lastiklerini üretmesi için 1975'te kurulan Petlas, aradan geçen zaman içinde kendini yenileyemedi ve daha özelleştirme kapsamına alındı. Özelliştirilen ve şu anda uçakların yanısıra otomobil ve diğer araçlar için de lastik üretimi yapan Petlas, iç pazara olduğu kadar bir çok ülkeye de ihracat gerçekleştiriyor.


Muhabere sistemleri Aselsan'dan sorulur
Harekatı sonrası konan ambargo sonucu askerî iletişimi sekteye uğrayan Türkiye, bu sıkıntısını Aselsan'ı kurarak çözdü. 1975'de kurulan aselsan, başta millî görev bilgisayarı ile füze güdüm mekanizmaları, gece görüş sistemleri gibi son teknolojik harp gereçleri de üreten dev haline geldi. 1980'de ilk sırt ve tank telsizleri TSK'ya teslim edilirken, 1983'de ilk ihracat gerçekleştirildi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.