Eski reçeteleri ortaya çıkardı Mevlevi tatlısını dünyaya açtı

Eskiden insanlar nasıl da sağlıklı beslenirmiş, deriz ya sık sık... Hem böyle deyip hem de kimyasal ürünlerle yoğrulmuş gıda maddelerine mahkum oluruz. Ama bazı girişimciler gıda tarihimizi de araştırarak yeni sektörler kurup yeni pazarlara ulaşıyor. Bu önemli girişimlerden birisi de Çanakkaleli Atiye Laçin tarafından hayata geçirildi. Laçin'in Mevlevi tatlısını dünyaya yayma başarısı gösterdiği girişimcilik örneği, eşinin görevi sebebiyle birçok şehirde bulunan, sonra Gelibolu'ya yerleşen Atiye Laçin'den... "Gelibolu'ya yerleştikten sonra dünyanın en büyük mevlevihanesinin Gelibolu'da olduğunu öğrendim. O zamanlar harap durumda olan bir mevlevihaneydi. Bundan çok etkilendim ve araştırmaya başladım. Araştırdıkça yeni meraklarım çıktı ortaya. Eski reçetelerin peşine düştüm. Sonra da mevlevi mutfağının unutulmuş bir lezzetine ulaştım: Mevlevi tatlısı... Çevremin ve resmi yetkililerin desteğiyle bu tatlıyı geliştirdim ve patentini alarak ticari ürün olarak satışına başladım." Başlarda tanıtımda zorlandığı Mevlevi Tatlısı'nı şimdi Türkiye'nin dört bir yanından 'organik ürün' olduğu için talep eden binlerce kişi olduğunu anlatan Atiye Laçin, "Yıllık 15 tonluk üretim kapasitesine ulaştık. Yurt dışından da büyük talep alıyoruz. Şu anda yurt dışına konteyner bazında bir gönderim yok ama hediyelik olarak önemli miktarlarda gönderiyoruz. Amerika'dan Avrupa'ya, hatta Avustralya'ya bile ürün gönderiyoruz. Yurt dışına daha çok ağırlık vererek bu ürünün daha çok ihraç edilmesini sağlayacağız. Bu yıl üretim kapasitemizi ikiye katlayacağız" dedi. Laçin 4 yeni doğal ürün üzerinde de çalışmaları sürdürdüklerini aktardı. Şeker, un yağ yoksa içinde ne var? Laçin, Mevlevi tatlısının tamamen doğal ürünlerden yapıldığını anlatıyor: Bu tatlıda un yağ şeker gibi maddeler yok. Sadece hurma, ceviz, badem, üzüm, susam ve baharatlar ile Mevlevi mutfağından devşirilmiş bir şifa kaynağıdır. Vücut direncini arttıran bağışıklık sistemini güçlendiren bir doğal vitamindir. Ürünü her yaş grubu rahatlıkla tüketebilir. Çocuklar özellikle çikolata yerine yiyebilirler. Diyet yapanlar, gluten hastaları, şeker hastaları, fenekatelin hastaları rahatlıkla tüketebilir. Özelliği her yaş grubundaki insanların ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri barındırmasıdır. Özellikle gluten hastaları glutensiz gıdalara ulaşmakta zorlanıyor ve bu ürünlerin çoğu ithal. Biz bunun için ar-ge çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve yeni ürünler geliştirmeye çalışıyoruz" dedi. Sıcak tatlı için özel kap Farklı tasarımları ve plastik ambalaja getirdiği inovatif çözümleriyle farklılaşan SEM Plastik, Aşure Ayı'na özel bir plastik kap üretti. İsteyenlere sıcak aşure keyfini yaşatacak bu özel ambalaj, mikrodalga fırında ısıtılabiliyor. Bu yönüyle Türkiye'de de bir ilki gerçekleştiren sem Plastik'in yeni ürünü özel formülü sayesinde aşure ocaktan iner inmez bu plastik kaplara rahatlıkla doldurulup, korunabiliyor. Ürün aynı zamanda paylaşmayı gelenekselleştiren bir lezzet olan aşurenin servisini de kolaylaştırmak için kapaklı ve tek kişilik porsiyona uygun tasarlandı. Şeffaf olma özelliği ile de aşurenin tadını ve görüntüsünü en iyi şekilde yansıtıyor. 1 milyon dolar yatırımla rafları 'akıllandıracak' Temesist Raf, Fatih Üniversitesi ve İSDER işbirliğiyle İstanbul'da Fatih Üniversitesi'nin Kampüsü'nde 1 milyon dolarlık bir yatırımla Türkiye'nin ilk, dünyanın ise 6. akıllı raf ölçüm merkezini kuruyor. Akıllı raf test merkezinde tüm raf sistem ürünleri kalite testinden geçecek ve Avrupa Depolama Ekipmanları Federasyonu (FEM) standartlarına uygun hale getirilecek. İstanbul'da faaliyet gösterecek akıllı raf test merkezinin dünyadaki 6 merkezden sadece biri olacağına dikkat çeken Temesist Depo ve Raf Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Gül, "Daha önceden Türkiye'de sadece hammaddeleri test edebiliyorduk. Artık akıllı raf test merkezi ile bitmiş raf sistemleri ve çelik ürünlerinin testini yapacağız. Merkezle deprem bölgesi olan ülkemizde daha kaliteli bir yapı sağlamayı ve depo ve raf sistemleri sektöründe kriterleri belirlemeyi amaçlıyoruz" dedi. Akıllı raf sistemleri test merkezinin açılmasıyla birlikte FEM standartlarında raf sistemlerini test ettirmek isteyen birçok ülkenin Türkiye'ye yöneleceğini belirten Halil İbrahim Gül, "Sadece Amerika, Almanya, İngiltere ve İspanya'da raf sistemleri ve çelik test merkezi bulunuyordu. Artık Balkan ülkeleri, Ukrayna, Rusya ve Kuzey Afrika gibi birçok ülke ve çevre ülkeler Türkiye'ye yönelecek. Akıllı raf sistemleri test merkezi ile bölgenin lideri olma yolunda önemli bir adım daha atmış olacağız" diye konuştu. Bankacılığı müşterisine öğretiyor Yapı Kredi Bankacılık Akademisi, kurumsal ve ticari bankacılık müşterilerine yönelik sertifika programı başlatıyor. Bankacılık ürünleri ile ilgili farkındalık sağlamak, bankacılık süreçleri konusunda bilgilendirme yapmak amacıyla hayata geçirilecek olan eğitimler aralık ayında başlayacak. Büyük çoğunluğu Yapı Kredi Bankacılık Akademisi'nin iç eğitmenleri tarafından verilecek eğitimler "Dış Ticaretin Finansmanı ve Krediler, Nakit Yönetimi Ürünleri, Proje Finansmanı, Hazine ve Türev Ürünler" konularından oluşacak. Yapı Kredi Bankacılık Akademisi Direktörü Saynur Önen, bu sertifika programı ile Yapı Kredi Kurumsal ve Ticari Bankacılık müşterilerinin finans bölümü çalışanlarına bir bankadan bekleyebilecekleri hizmetler hakkında temel bilgiler sunarak, Yapı Kredi ile olan iş birliklerini geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Büyümek istiyorsanız 'evlenmeyi' düşünün Türk şirketlerinin yüzde 80 gibi önemli bir çoğunluğu KOBİ... Onlar hem istihdamın itici gücü, hem büyüme potansiyeli olarak ekonominin can damarı... Ama bu KOBİ'ler bir zaman geliyor ki tıkanıyor. Yeni bir çıkış bulmak için de ne yapacağını bilemiyor. İşte bu aşamada bu işi meslek olarak yapan kişiler giriyor devreye. İş dünyasının duayen isimlerinden Mehmet Buldurgan da bunlardan biri. www.sirketortagim.com web portalıyla küçük ve orta boylu işletmelerin büyük bir ihtiyacına çözüm oluyor. Web portalında buluşup birbirleri ile görüşme fırsatı yakalayan yatırımcılar, satıcılar ve danışmanlar başarılı bir sinerji ortaya çıkardı. Mehmet Buldurgan'ın hayata geçirdiği Türkiye'deki bu ilk girişim, şirket evliliklerinin kurumsal bir ciddiyetle ele alınmasına ve iş dünyasına yeni bir kültür ve iş anlayışı yerleşmesine sebep oluyor. 800 üyeye ulaşan kuruluşta 1000 üyeye kadar ücretsiz.