Benden söylemesi

A -
A +

Dünkü yazım yüzünden bana sinir oldunuz mu? İyi, o zaman devam edeyim. Oyun havaları ve göbek atmakta kalmıştık. Bu milletin oynama merakı nedir ben bu yaşa kadar anlayamadım gitti. Aslına bakarsanız kadın olsun erkek olsun göbek atma figürleri kimseye yakışmıyor. Bir davete gidersiniz. Başta herkes pek bir vakurdur. Elbiseler özenle seçilmiş, saçlar usta kuaförlerin elinden çıkmış, bayanlar makyajlarını yapmış. Buraya kadar her şey hoş. Aynı davete yaklaşık iki saat sonra göz atsanız tanıyamazsınız. Millet dağıtmıştır çünkü o arada. Ceketler fırlatılıp atılmış, gömlek kolları sıvanmış, ter alınlardan ve koltuk altlarından fışkırmış, kadınların makyajları akmış, saçları dağılmış! Nedir? Eğlenilecek ya, göbek atılıyor. İnanmakta her zaman zorlandığım bir manzaradır bu ve hoşlandığımı söyleyemem. Rahmetli anneannem beni bir defa bir düğünde uyarmıştı. 'Sen el alemin eğlencesi misin ki oynuyorsun' diye. Beş yaşındaydım ve bir daha böyle bir işe kalkıştığımı hatırlamıyorum. Dans etmek başka göbek atmak başka. Hele koca göbekli, bıyıklı adamlarda iyice felaket duruyor. İşin bir de sosyolojik yönü var tabii. Sanki insanların her şeyleri tam, hiçbir sıkıntıları yok da şakır şakır oynuyorlar. Parasızlık deniyor, kriz deniyor ama yine gazinolar dolu, konserler adam almıyor. Bir yerde bir yanlışlık var ama ne? Oynamak dedik, konser dedik iş müziğe geldi tabii. Müzik yapmak kadar dinlemek de sanattır. Arap ezgilerine kulağımız ister istemez yatkınsa da kendimizi ilerletmemiz gerekir. Sözüm hakiki Türk Halk Müziğine değil. İmitasyon olmayan ve arabeske kaymayan Halk Müziğini ben de çok severim. O Türküler gerçek duyguları paylaşır halkla. Ama bana Bebeğim diye yırtınan bir şarkıdan bahsederseniz orada yollarımız ayrılır. Müzik, estetik olmalı. Birtakım duygulara tercüman olmalı, kurallarına göre yazılmalı. Öyle, nota bilmediği halde teybe 'lay lay lom' diyerek beste yaptığını iddia edenlere halk gülebilmeli. Elit yaşamak her şeyden önce kendini saymakla başlar. Sahip olabileceğinin en kalitelisini seçmekle insanın kendisine olan güveni artar. Hayattan hiç beklemediği tatlar alır hale gelir. Yeşil ışık yerine Akıl Oyunlarını izlemeye gittiğinde, doğru düzgün kitaplar okumaya başladığında insan gelişir. Hayata farklı bir açıdan bakmayı öğrenir. İşte o zaman daha mutlu ya da en azından daha tatmin olmuş hisseder. Benden söylemesi!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.